Mürekkep Kokusunda Dünya

      Mürekkep Kokusunda Dünya için 2 yorum
İnsanoğlu yaşadığı süre itibariyle denizde bir katre. Efendimiz(s.a.s.) ifadesiyle ise uzun bir yolculuğun içinde bir oturup dinlenme, gölgelenme miktarı yaşıyor ömrünü bitmeyen yolculuklar ülkesinde. En uzun zaman dilimlerinin sonsuzluk karşısında mağlup olmama ihtimali neredeyse yok gibi.
Uzun zannettiğimiz yıllar bu kadar kısaysa madem, hep birlikte zamanı genişletmeye var mısınız? Var mısınız, sıkışıp kaldığımız zaman dilimlerinden kendimizi sıyırmaya, keşfedilmemiş diyarlar için yelken açmaya? Bütün bu saydıklarım için uzun süren yolculuk hazırlıklarına ihtiyacınız yok merak etmeyin, öyle engin dalgalar da beklemiyor bizi kara kara düşünmeyin. Belki biraz iç çalkantısı, belki biraz yağmur damlası bulutlarla kaplanırsa gözlerimizden, belki zamansız bir tebessüm, belki biraz endişe… Hayatın içinden işte, ortaya karışık biraz…
Peki, bu yolculuk için ne yapmalıyız? Eskilerin dediği ve kimi Hak dostlarının kerametleri gibi “Bast-ı zaman ve tayy-ı mekân” yani zaman ve mekân kavramından kurtulmak için neyin ucundan tutmalıyız? Yaklaşın hele, kulağınızı getiriverin şöyle… Herkes duyarsa tılsımı bozulur kerametin. Artık sırrı ifşa etmeli, söylenmeye başladığınızı duyar gibiyim çünkü.  Şu yazıyı okurken dahi bu yolculuğa başlamak için gerekli donanım çok yakınlarınızdadır diye tahmin ediyorum. Şöyle bir bakının etrafınıza sıra sıra dizilidir raflarınızda, belki vefasız davrandıysanız çekmecelere sokuşturmuş ya da evdeki annenizin “toz” şikayetiyle kolilere kaldırmışsınızdır ama sonuçta orada bir yerlerdedir işte. Kapakları renk renk, desen desendir. Bazısı, yaprakları yıllanmışlıkla sararmış ve yeni yetmelerin yanında ağır abi oturuşuyla beklemekteyken, kimi kuşe kağıtlara basılmış gençliğin verdiği cüretkarlıkla ben buradayım çığırtkanlığında. Elinize aldığınızda yazılı bir kural olmasa da belki alışkanlıklarımızın bize kazandırdığı refleksle hemen arkasını çevirip içerisindeki hazineyle ilgili fikir sahibi olmaya çalıştığımız arka kapak yazıları, önünde ise bu seferki yolculuğunuzda yelkenlinizin ve yolculuğunuzun mimarının adı.
İlk anlar önemlidir bu yolculukta çünkü çoğu yolcunun yolun sonunu görüp görmeme konusundaki kararı hemen siz limandan ayrılır ayrılmaz verilir. Bazıları tez canlıdır, alışık da değillerse hele böyle yolculuklara bir bahane bulup geri dönüverirler çok uzaklaşmadan kıyıdan. Bazıları ise erken karar vermenin bu yolculuğa haksızlık olabileceğini düşünüp kararlı bir şekilde devam ederler yollarına. Elbette bu tür bütün yolculukların güzel olacağını söylemek siz okuyuculara haksızlık olur. Kimisi hoştur, güzel bir tat bırakır damaklarda; kimisi tatsız tuzsuz bir tecrübedir olsa da olur olmasa da makamında.

 

Kitap böyle bir maceradır işte. Kimi zaman insan iç dünyasına doğru kürek çekerken bazen başka gönüllere demir atılır. Hayata başka başka bakılır, keşfedilen her yer, her insan, her duygu bir renge boyar bizleri. Biz boyandığımız ve boyamızı etrafımıza çaldığımız bu renklerle gökkuşağı olma yolunda ilerlemiş oluruz. Elimize aldığımız her kitap bir bilettir işte bu yolculuğa, rotamız biraz kendimize doğru biraz da başka diyarlara. Önemli olan yolda olabilmektir, çoğunun durup beklemeyi yeğlediği bu dünyada.
Ne dersiniz birlikte yol almaya? Uzanıp alıverin elinize bir kitap ve başlayalım yolculuğa.

Mürekkep Kokusunda Dünya” hakkında 2 yorum:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.