İlk Mim Etkinliğim: 2017’ye Doğru

Bu aralar blog yazarlarının yeni gözde mimi şu anda benim de üzerine iki kelam etmeye çalışacağım 2017’ye Doğru diye adlandırılan mim. İlk kez mimlendiğim ve dolayısıyla ilk mim yazım olduğu için oldukça ciddi cevaplar vermeye çalışacağım dersem yalan olur. Çok fazla düşünmeden soruyu okuyup aklımda ilk belirenleri yazıya dökmeyi düşünüyorum. Çünkü şu aralar hayat benim için oldukça gayri ciddi bir seyir izliyor. 🙂

Bu arada bu mimin davetini ismen aldığım Özlem‘e teşekkür ederim.

1-Kimse mükemmel değildir ama yine de eksikleri düzeltmek mümkün. Huylu huyundan geçmez mi dersin? Yoksa şu huyumu değiştirsem hiç fena olmaz mı? Nedir o huyun? 2017 için kendinde değiştirmek istediklerin neler?

Kendimde değiştireceklerim değil de 2015’in sonlarına gidip “Yapma etme, kötü bir şey olacak hissediyorum  2016’yı es geçelim. 2017’ye ekspres seferiniz yok mu?” diyesim geliyor. Hem ünlü bir siyasetçimizin yaptığı gibi 2’yi al ele, 1 ile 7’yi topla kaç etti: sekiz. Elde kaç vardı: iki. Hepsini topladııııık mııı: 10. Al sana 10 numara sene işte: 2017. Yutturamasak da bir şansımı denerdim en azından.

Gelelim sorunun aslına: Duygusal bir insan olduğum için olaylar sonrasındaki ilk tepkilerimi daha makul bir seviyeye çekmek benim için hayatı daha az yıpratıcı hâle getirecektir diye tahmin ediyorum.  Üstelik etrafımdaki insanlar da bu durumdan hoşnut olacaktır. 🙂 Bir de bu aralar eskisi gibi kitap almıyorum elime. Halbuki en müsait zamanlarım… Ağzımın tadı kaçtı ya bir kere, kitap kadar lezzetli bir dünyaya suç bulmak istemiyorumdur belki, kim bilir!

2-Meşhur Alaaddin’in Sihirli Lambası oldu ya kucağına düştü. Ve tabi ki 3 dilek hakkı verdi. Dikkatli düşün, klavyeden çıkan her cümleyi gerçeğe dönüştürebilir. Ne dilerdin?

Bu soru benim bam telime dokunuyor. İzlediğim filmlerde, animasyonlarda, okuduğum masallarda vs. üç dilek hakkı meselesi beni benden alıyor. Klasik bir cevap diye burun kıvıracaksınız ama ilk dileğim üç dilek sayısı kuralını kaldırmak olurdu. 🙂 Yok yani, anayasanın ilk üç maddesi gibi bir durum var da biz mi bilmiyoruz. Değiştirilmesi teklif dahi edilemez yazıyorsa lambanın bir tarafında tamam, orada geri adım atarım. Lakin zaten kullanım kitapçığı, garanti belgesi ortada yokken ne idüğü belirsiz kurallar silsilesine uymuyorum, kuralları tanımıyorum. 🙂 Gerçi cinle şaka olmaz, çarpar adamı. Baktım “Gidere gider!” felsefesi olmuyor o zaman üç hak meselesini düşünmeye başlarım işte. 😉

Gelelim yine ciddi cevaplara… Huzur, anlayış ve insanlara faydamın dokunacağı bir hayat dilerdim herhalde. Arabası, katı, yatı kalsın. Bunların hepsine sahip olup da huzurlu bir insan çok görmedim çünkü.

3-Şimdi gerçek hayata dönüyoruz, evin, çocukların, kendin, kedin.. için yeni yılda neler yapmak var aklında? Şimdiden düşünelim ki, yeni yıl kapıda hazırlıksız yakalanmayalım 🙂

Tekrar deli gibi çalışmaya başlamadan önce yazmaya olabildiğince vakit ayırmak istiyorum. Uzun soluklu yazılarla aram pek iyi değil, diyalog yazmayı pek sevmiyorum. Biraz ısınma turları atıp uzun hikayelere ve romanlara başlamak istiyorum yazı dünyamda. Kızım 2017 yılında ana okuluna başlayacak; bizi zekasıyla hep şaşırtan, eşimle göz göze gelip gülümsememize yol açan cevaplarının devamını dilerim. Akıllı ve iyi bir insan olması için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.  Yine de bunlardan sadece birini seçmek zorunda kalsaydım, iyi bir insan olmasını tercih ederdim.

2017’ye mesafe olarak sevdiklerime daha yakın bir yerde giriyorum. Henüz netleşmese de tam olarak yerleşim yerimiz, insanın sevdiklerine yakın olması çok güzel bir şey. Paylaşıldıkça artan tek şey mutluluk ne de olsa. 🙂

4-Piyangodan büyük ikramiye çıksa hepimiz dünyayı gezeriz değil mi? Sen neler yapmak isterdin? Bir de şöyle düşün, o istediklerin için çok  para şart mı? Belki de değildir.  

Piyangoları sevmiyorum. Para kazanmak için işimiz piyangolara kaldıysa yandık zaten. 🙂 Paranın mutluluk kaynağı olamayacağını anlayacak kadar hayat tecrübem olmuştur sanırım. Belirli ihtiyaçları gidermek için elbette zorunluluk fakat dedim ya mutluluğun parayla elde edilebilen bir şey olduğuna inanmıyorum.

Not: Piyangoları sevmesem de blog çekilişleri ilgimi çekiyor şu aralar. Katıldığımdan değil de insanların birbirlerini tanıyabileceği ortamlar oluşuyor, bu ilgimi çekiyor. Diliyle dirseğine dokunmak, pi sayısının virgülden sonraki yüz küsür basamağını saydırmak gibi kuralları olmayan bir çekiliş de ben yapmayı düşünüyorum hatta. 🙂

5-Para para para. Para harcamadan da gerçekleştirebileceğin hayallerin vardır elbet. Haydi onları da paylaş, bekliyoruz.

En yakın zamanda tekrar bir düzen kurmak, iyi olduğum işleri yapmak ve insanlara faydalı olmaya devam etmek istiyorum. Bir insanın hayatını, kısa ömrünü anlamlı kılan şeyin sadece kendisi için değil başkaları için de yaşaması olduğuna inanıyorum.

Mimlenen mimler, adettendir. :)) Ben de Optamin, Gazeteci N.G. ve Lila’nın Güncesi‘ni mimliyorum. Bir zorunluluk olarak algılamayınız, içinizden gelirse siz de katılırsınız. 🙂