Yeni bir eğitim-öğretim sezonuna daha merhaba demek üzereyiz. Kapı aralandı, ama içeriden kafasını uzatacak olan yeni öğrencilerimizi henüz görebilmiş değiliz. Maalesef eğitim sistemimiz hallaç pamuğu kıvamında. Ne olacak, nasıl olacak, niçin olacak, nerede olacak, kiminle olacak soruları akıllardaki yerini çoktan sağlamlaştırırken yeni sorularda eli kulağında bizi bekliyor. İnanın hayatta birçok meslek var zor olan, fakat bazı meslekler var ki onlara “meslek” deyiverip geçmek dile kolay gelse gönlümüze kolay gelmiyor. İşini hakkıyla yapan bir doktoru, nöbetini gözünü kırpmadan tutan bir askeri, yarınlara aydınlatmak için önce kendi yanmaya başlayan ve ateşini kendinden alarak genç dimağlardaki ateşi tutuşturan fedakar öğretmenleri… Hangi meslek dalında değerlendirmeli bu ve buna benzer birçoğunu bilmiyorum.
Sınavların isim değiştirip başka başka şekillerde yavrularımıza “ce ee” dediği, sistem değişikliklerinin karanlığına saklanmış, ismi kendinden büyük hayat canavarları belki… Pırıl pırıl gençlerin yaşam enerjilerinden beslenen, yeni yeni öğrendiğimiz hastalık isimleri. Hastalığının adı dikkat dağınıklığı, ailelerin derdi notların kısırlığı ve başarısızlıkları sınavların. Depresyon bir diğer icat, icattan yoksun ülkemizin nur topu gibi yeni “jenerasyon” hastalığı. Sınav stresi, kaygı seminerleri…
Sizce de yeni hastalıklarımızın bir kısmının mucidi biz değil miyiz? Bu küçük omuzlar için hak gördüğümüz yükler sanki biraz ağır gibi, yoksa değil mi? Dikkati dağınık olan öğrencim, elbette ki dikkatin dağınık olacak dört duvar arasında başkalarını mutlu etmek için kalemini oynatırken pencereden dışarıda top oynayan çocukları gördüğünde… Nasılsın diye sorduğumuzda, o günkü sınavının nasıl geçtiğini kastettiğimiz evladımız, bunu hissedince elbetteki depreşecek duyguların ve buna birileri, hani o etiketlerden çok hoşlanangiller, depresyon diyecek. Bir de sınav kaygısı varmış? O da nedir ki acaba? Yok canım, duyan da öyle bir ülke var ki geleceklerini 2-3 saat dilimine sığdırmış yediden yetmişe bütün vatandaşlarının yılda bazen bir kere, bazen üç kere, o da yetmez beş kere sınava girdiklerini düşünecek. İlahi siz, sizi gidi komikler sizi, siz adamı öldürürsünüz(!).
